Güngören Evde Masaj Hizmeti

Güngören Evde Masaj

Güngören Evde Masaj” “Dalga geçiyorsun!” “hakikaten ederim. Hep ederdim. Dahası, zayıf ve solgun olanlardan hoÅŸlanırım.” Miranda şüpheyle ona baktı. “Ya uzun suratlılar?” “Peki, bu mevzuda fazla düşünmediÄŸimi itiraf etmeliyim fakat uzun bir sima kesinlikle beni rahatsız etmez.” “Fiona Bennet dudaklarımın büyük bulunduÄŸunu söylemiÅŸ oldu, ” dedi hemen hemen meydan okurcasına. Turner gülümsedi. Miranda derin bir iç çekti. “Daha önceden dudaklarımın büyük olduÄŸuna dikkat bile etmemiÅŸtim.”Güngören Evde Masaj “o denli büyük deÄŸiller ki.” Miranda ona temkinle baktı. “Bunları bir tek beni rahatlatmak için söylüyorsunuz.” “Seni rahatlatmak istiyorum ama bunları söyleme nedenim o deÄŸildi. Tekrar Fiona Bennet, sana dudaklarının büyük olduÄŸunu söylerse, ona yanıldığını so ÅŸekilde. Senin dudakların büyük deÄŸil, dolgun.” “Ne farkı var?” Miranda büyük bir ciddiyet ve sabırla onu inceliyordu. Turner bir nefes aldı. “Pekâlâ, ” dedi, duraksadı. “Büyük dudaklar çekici deÄŸildir. Dolgun dudaklar öyledir.” “Ya.” Sanki ikna olmuÅŸ gibiydi.

Güngören Evde Masaj

“Fiona ince dudaklı.” “Dolgun dudaklar ince dudaklardan çok çok daha iyidir, ” dedi Turner üstüne basa basa. Bu komik ufak kızdan epey hoÅŸlanmıştı ve onun daha iyi hissetmesini istiyordu. “niçin?” Turner, içinden Tanrı’nın adap ve erkân konusunda kendini bağışlamasını dileyerek yanıtladı, “Dolgun dudakları öpmek daha güzeldir.” “Yaa.” Miranda kızardı ve sonra gülümsedi. “İyi o zaman.” Turner saçma bir memnuniyet duygusuna kapıldı. “Ne düşünüyorum biliyor musun, kadın Miranda Cheever?” “Ne düşünüyorsunuz?” “Bence senin yalnız büyüyüp kendini bulman gerek.” Bunu dediÄŸi anda piÅŸman oldu. Şüphesiz ne kastettiÄŸini soracaktı ve onu nasıl yanıtlayacağı hakkında aslabir fikri yoktu. Sadece vakitından önce olgunlaÅŸmış bu minik çocuk, bir tek başını bir yana eÄŸdi ve onun söylemiÅŸ olduÄŸi bu söz üzerine düşünmeye baÅŸladı. “umarım haklısınızdır, ” dedi sonunda.Güngören Evde Masaj “Åžu bacaklarıma baksanıza.” Turner, boÄŸazından fışkıran bir kıkırdamayı temkinli bir öksürükle örtbas etti. “Ne demek istiyorsun?” “yani, çok uzunlar. Annem hep bacaklarımın omuzlarımdan baÅŸladıklarını söyler.” “Bana, belinin altından, tam da olması gereken yerden baÅŸlıyorlar ÅŸeklinde görünüyorlar.” Miranda kıkırdadı, “Mecazi anlamda söyledim.” Turner ona göz kırptı. On yaşındaki bir kıza göre hakikaten iyi bir kelime daÄŸarcığı vardı. “Demek istiyorum ki, ” diye saslıne devam etti.