Güngören Bayan Masöz Hizmetleri

Güngören Bayan Masöz Hizmetleri

Güngören Bayan Masöz . Jannie’ye eğer bu şekilde bir şey yaparsa onunla bir daha hiç konuşmayacağımı, bin yıldır evden çıkmamış olsam da hâlâ neyin salakça olup olmadığını bildiğimi söyledim. Günlerden cumaydı ve Aiden, Janie ve ben tamamladığimiz bir projeyi kulübün restoranında yediğimiz bir akşam yemeğiyle kutluyorduk. Nigel sırf eğlence olsun diye bizlere katılmıştı. Aidan’ın keşfettiği bir dansçının reklam işleriyle ben ilgileniyordum ve Jannie de ülke genelinde yayınlanan gazetelerden birinde dansçı hakkında bir yazı yazmıştı. Eleştiriler çok parlak olmasa da, şovun tüm biletleri şimdiden satılmıştı bundan dolayı her insanın tadı yerindeydi.

Biraz sarhoş olmuştum ve kendimi rahat ve şehvetli hissediyordum. Aidan’ın arkadaşına döndüm ve “Ee Nigel, anlat bakalım sen ne işle meşgulsün?” dedim. “Bu aralar dinleniyorum.” “Dinleniyorum derken?” “Çalışmıyorum. Bir süreliğine dinlenmeye karar verdim.” daha çok detaya girmedi ve konuşmaya geçinmek için çok da istekli görünmüyordu. Ben de o tuvalete gidene kadar bekledim ve arkasından masadakileri soru yağmuruna tuttum.

Güngören Bayan Masöz Hizmetleri

Güngören Bayan Masöz . “Daha kırkında bile göstermeyen biri iyi mi olur da ‘dinlenecek’ parayı bulabiliyor?” Aidan bana Nigel’ın bir zamanlar ünlü bir müzik grubunun menajerliğini yaptığını, işler bozulmaya başladığında da gruba menajerlik ücreti hakkında dava açtığını ve davanın sonucunda on milyon pound kazanılmış olduğunı söyledi. Nigel bir anda gaslıme çok seksi görünmeye başlamıştı. “İyi iş çıkardı,” dedi Aidan. “peşinden vergi ödememek için ülkeyi, karısını ve çocuklarını terk ederek bir senelik yolculuğa çıktı. Söylediğine bakılırsa, bir gün havaalanında gidiş panosuna bakarken artık görmek istediği başka ülke kalmadığını fark etmiş. Hemen bir uçağa atlamış ve eve dönmüş.

“Ukala herif şimdi de Groucho’nun Yeri’ne takılıyor öyle mi,” dedim. Hemen hemen hiç mevzuşmamasına karşın yiyecek sırasında içtiğim Mersault’un da etkisiyle Nigel bana gittikçe daha çekici görünmeye başlamıştı. İlgimin asıl sebebinin, tanımış olduğum en zengin adam bulunduğunu düşündükçe kendimden nefret ediyordum. David’le tanıştığımdan beri onu aldatmak hiç aklıma gelmemişti ama masanın öbür ucunda oturan Nigel’a baktıkça o denli parayla yapabileceğimiz binlerce şey aklıma geliyordu: Harvey Nichols’da deliler şeklinde alışveriş, Paris George V’de bir hafta sonu ve New York’ta ufak bir daire.