Güngören Bayan Masör Hizmeti Ebru
Güngören Bayan Masör
Ölürsün!» «Sen de bir kere eve dokundun!» «O baÅŸkaydı. Git aÄŸzını çalkala… ÅŸimdi, duyuyor musun?» «Hiç bile. AÄŸzımın tadı kaçar.» «Calpurnia’ya söylerim.» Cal’le dalaÅŸacağıma Jem’in söylediÄŸini yapmak en iyisiydi. Okuldaki birinci yılım iyi mi olsa iliÅŸkimizi büyük ölçüde deÄŸiÅŸtirmiÅŸti. Calpurnia’nın zorbalığı, iÅŸlerime burnunu sokma huyu, yumuÅŸak homurdanmalara dönüşmüştü. Ben de onun damarına basmamak için elimden geleni yapıyordum. Yaz yaklaşıyordu. Jem ve ben sabırsızlıkla bekliyorduk. Yaz en sevdiÄŸimiz mevsimdi. Yaz, açık havada yatmak demekti; yenecek güzel ÅŸeyler demekti; binlerce rengin cümbüşüydü, ama her ÅŸeyden çok yaz Dill demekti. Son gün bizi erken bıraktılar. Jem’le ben eve beraber yürüdük. «Herhalde Dill yarın eve rotatif,» dedim. «Sanırım öbür gün,» dedi Jem. «Missisippi onları bigün sonrasında salıyor.» Radley’lerin oradaki meÅŸelere geldik. Kim bilir yüzüncü kez sakızları nerede bulduÄŸumu göstermek için parmağımı kaldırdığımda baÅŸka bir yaldızlı kâğıdı gösterdiÄŸimi farkettim. «Görüyorum Scout, görüyorum…»
Güngören Bayan Masör
Jem çevresine baktı, uzandı ve paketi cebine indirdi. Eve koÅŸtuk. Verandada sakız kâğıtlarından sepet ÅŸeklinde örülmüş kutuya baktık. NiÅŸan yüzüklerinin konduÄŸu kutulara benziyordu. Ufak de bir mandalı vardı. İçi mor kadifeydi. Jem mandalını açtı. İçinden iki tane parlatılmış para çıktı. Üzerinde kızılderili kafası olanlardandı. Biri 1906 öteki 1900- bunlar bayağı eski Scout.» «1900 mü? Ha?..» «Dur bir dakika. Düşünüyorum.» «Jem, birinin hâzinesini mi bulduk?» «Yok canım, bizlerden baÅŸka buradan geçen yok ki. Büyük biri deÄŸilse…» «Büyüklerin gizli saklı bölgeleri olmaz. Bizde kalsın mı Jem?» «bilmem ki Scout. Kime geri veririz ki? Oradan kimseler geçmez. Bu gerçek. Cecil taa kasabanın arkasından dolanıp evine gidiyor.» Sokağımızın sonunda ve postanenin yanında oturan Cecil Jacobs, sırf Radley’lerin önünden geçmemek ve hanımefendi Lafayette Dubose’u görmemek için her okul günü bir kilometre yol yürüyordu. Kadın Dubose iki ev ötemizdeydi ve oybirliÄŸi ile gelmiÅŸ geçmiÅŸ en kötü yaÅŸlanmış seçilmiÅŸti. Jem Atticus olmayınca evinin önünden geçmezdi. «Sence ne yapmamız gerekir, Jem?» aslolan sahibi ortaya çıkmadıkça mal, kabul edenındı. Arada bir kamelyaları yolmak, yavaşça bayan Maudie Atkinson’un ineÄŸinden bir fırt sıcak süt içmek, su almak, yasalarımıza uygundu, ama para almaya eriÅŸince iÅŸ deÄŸiÅŸirdi.
Son yorumlar